Akdeniz’in en asi ama bir o kadar da büyüleyici adası olan Korsika, denizle dağın arasında sıkışmış gibi duran vahşi bir güzelliği kucaklıyor. Fransız dokunuşları taşısa da kendine özgü dili, kültürü ve gururu ile başka hiçbir yere benzemeyen bu ada, misafirlerini hem doğasıyla hem de derin hikâyeleriyle sarıp sarmalıyor. Yolculuğunuz, sabahın ilk ışıklarıyla İstanbul’dan başlayarak, Nice üzerinden Saint-Paul-de-Vence’in taş sokaklarında kısa ama büyüleyici bir molayla başlıyor. Ardından kısa bir uçuşla Figari’ye geçiş ve Korsika topraklarına adım atış. Bonifacio’nun kireçtaşı kayalıkları ve masmavi sulara inşa edilmiş tarihi kalesi, zamanın durduğu hissini verir. Katamaranla Lavezzi adalarının kristal sularına açıldığınızda, doğanın şiir gibi işlenmiş detayları arasında adeta kaybolursunuz. Alta Rocca’nın taş köylerinden Aiguilles de Bavella’nın sivri zirvelerine doğru büyüleyici bir yolculuğa çıkıyor, Ospedale Gölü’nde duraklayıp Prosper Mérimée’nin “Mateo Falcone” öyküsünü hatırlıyor, ardından taşların ve zeytin ağaçlarının arasında gizlenmiş üzüm bağlarında yerel şarapları tadıyorsunuz. Dağlarla çevrili Corte, dar sokakları ve geçmişin izlerini taşıyan atmosferiyle adeta Korsika’nın kalbi. Buradan Calvi’ye geçişle birlikte Ceneviz etkisinin hâkim olduğu, denize tepeden bakan kalelerde tarih bir kez daha canlanıyor. Calvi’de, efsanelere konu olan Kristof Kolomb’un ayak izlerini takip ederken, Balagnes bölgesinin yüksek kayalıklara kurulmuş ortaçağ köylerinde zaman bir kez daha yavaşlıyor. Sant’Antonino’da içeceğiniz ferah bir Korsika limonatası, size bu adanın tatlarını bir kez daha hatırlatacak. Porto’ya doğru yapılan kıyı yolculuğu ise bir başka başyapıt. Ateş kırmızısı kayalıklar ve uçsuz bucaksız deniz eşliğinde adeta bir film sahnesindesiniz. Calvi’den sabah erken çıkıp sahil boyunca Piana’ya doğru giderek, Korsika’nın en etkileyici manzaralarından bazılarını görmek için harika bir yol yapacak; yol boyunca küçük köylerde kısa molalar verip, Calanques de Piana’nın manzarasını tekneden izlemek bu günü unutulmaz kılacak. Sanat dolu bir köyde başlayan, Akdeniz’in en dramatik manzaralarında, dağ köylerinde ve gizli koylarında devam eden bu yedi günlük Korsika yolculuğu; tarih, doğa, lezzet ve zarif konaklamaların kusursuz bir dengede buluştuğu unutulmaz bir keşif deneyimi sunuyor.

Korsika Tarihi ve Kasabaları

• Kayalıkların üzerine kurulu Bonifacio’da, rehber eşliğinde yürüyüş ve etkileyici Akdeniz manzaraları
• Corte’de, taş sokaklarda yapılan gezide adanın kültürel geçmişine tanıklık
• Aleria’da verilen kısa molada, bölgenin Roma dönemine uzanan tarihine dokunuş
• Balagnes bölgesinde, yüksek kayalıkların eteklerine kurulmuş köylerde kısa yürüyüşler
• Rehber eşliğinde Calvi sokaklarında yapılan yürüyüşte, Kristof Kolomb’un izini sürme

Doğal Güzellikler 

• Lavezzi Adaları’na tekneyle yapılan gezide, Bonifacio kıyılarının doğal yapısını denizden keşif
• Bavella Dağları ve Alta Rocca köylerinde doğayla iç içe bir rota
• Yerel üzüm bağlarında şarap tadımı ile günü keyifli bir şekilde tamamlama
• Calanques de Piana’ya yapılan tekne gezisinde, denizle kayalıkların oluşturduğu eşsiz manzaraları izleme

Konaklama  

• Porto Vecchio’daki otelimiz, Akdeniz’in turkuaz sularıyla buluşan özel bir koyda yer alıyor. Ahşap iskeleleri, sakin atmosferi ve doğayla uyumlu mimarisiyle tam bir huzur durağı.  Gün batımında denize nazır bir akşam yemeği burada bir ritüele dönüşüyor.
• Calvi’de 18. yüzyıldan kalma bir Ceneviz malikanesinden dönüştürülmüş büyüleyici otelimiz, Calvi’nin zarif doğasına ve tarihine yakışır bir atmosfer sunuyor. Yemyeşil bahçeleri, taş duvarları, rafine detaylarla bezenmiş odalarıyla geçmişle bugünü ustalıkla harmanlıyor.