Karayipler’in en büyük ikinci ülkesi olan Dominik Cumhuriyeti, beyaz kumlu palmiye ağaçlı kumsalları, masmavi denizi, tropik ormanları, tarihi kolonyal başkenti, sıcakkanlı insanları, müziği, purosu, romuyla çok renkli bir adadır. Dominik Cumhuriyeti’nin bütün ruhu ve neşesi ülkenin müziğinde, mutfağında ve ulusal geçmişinde gizlidir. Avrupalıların Amerika kıtasına giriş noktası olan bu ülke, canlı ve hareketli geçmişinin tüm zenginliğini kültüründe yansıtmaktadır. Müzik ve dans adanın hayat tarzını oluşturur. Dominik Cumhuriyeti’nin sokaklarında gezerken, araçlardan, dükkanlardan, lokantalardan, evlerden sürekli merenge ve bachata müzik sesleri yükselir. Adanın olağanüstü güzellikte bir doğası vardır. Samana Yarımadası, ülkenin kuzeydoğusunda, adanın en güzel ve el değmemiş plajlarının bulunduğu, tropik bitki örtüsü, kakao, kahve, hindistan cevizi, muz ve daha pek çok ürünün yetiştiği tarım arazileri, renkli sahil kasabaları, doğal parkları, yağmur ormanları arasındaki şelaleleri ile olağanüstü güzellikte bir bölgedir. Başkent Santo Domingo ülkenin ve aynı zamanda Yeni Dünya’nın en eski yerleşim alanıdır. Kolonyal mimarisi, tarihi binaları, kiliseleri, taş sokakları ile eski şehir merkezi UNESCO kültür mirasıdır. Karayipler’in bu az bilinen egzotik ülkesinde nefes kesici güzellikte doğa manzaraları, saklı plajlar, bol aktivite ve eğlence ile karşılaşacaksınız. Merenge’nin en güzel örnekleri, dünyanın en kaliteli puroları ve masmavi kumsallar sizleri bekliyor.

Karayipler’deki Doğa Harikası

• Kristof Kolomb’un 1492’de Yeni Kıtaya ilk ayak bastığı ve güzelliği karşısında büyülendiği yerİspanyol, Fransız, Haiti ve Afrikalı kültürlerinin renkli bir sentezi
• 1.633 kilometrelik sahil şeridinin 600 kilometresini oluşturan beyaz kumlu plajlar
• Dünyanın en iyi romları ve en kaliteli puroları
• Hindistan cevizli lezzetler, deniz mahsulleri, geleneksel tatlar
• Jurassic Park, Karayip Korsanları, Apocolypse gibi pek çok ünlü film ve Survivor yarışmalarının çekimlerinin yapıldığı ada

Tarihi başkent Santo Domingo:

• Yeni dünyanın en eski şehri ve Amerika’daki ilk sömürge başkent
• Amerika’nın ilk katedrali, ilk üniversitesi ve ilk hastanesini barındıran, çok iyi korunmuş kolonyal bölgesinde adeta zaman içinde bir yolculuk yaptıran, 400-500 yıl öncesinin havasını soluyabileceğiniz eski şehir turu
• Merenge ve bachata dansları ve müzikle dolu sokaklarda yılbaşı gecesi

Samana Yarımadası:

• Hindistan cevizi ağaçlarının denize uzandığı el değmemiş kumsalları, mercan kayalıkları, vahşi doğası ve muhteşem şelaleleriyle hayranlık uyandıran bir doğa güzelliği
• Bir dönem Karayip Korsanları’nın ana üslerinden biri olan, kısa bir süre Fransız hakimiyetine geçmiş, sonra da özgürlüğüne kavuşan kölelerin yurdu haline gelen bölge
• Conde Nast Traveller dergisi tarafından dünyanın en güzel 10 plajından biri seçilen, 4 km uzunluğundaki, saklı cennet Playa Rincon plajı ve yakınındaki Las Galeras balıkçı köyü
• Survivor Türkiye yarışmasının çekildiği sahillere geziler, yüzme ve şnorkel
• Hareketli Las Terrenas kasabasında Merenge ve Bachata dans dersi
• Kireç taşı tepeleri, yağmur ormanları, nehirleri, mangrov ağaçları, mağaraları ve zengin kuş çeşitliliği ile tropik bir cennet olan Los Haitises Milli Parkı’nda tekne gezisi
• Bacardi reklamının çekildiği, ince beyaz kumlu sahili, turkuaz renkli denizi, palmiye ağaçları ile meşhur Cayo Levantado adası
• ATV arazi araçları ile kırsal kesim ve köy gezileri, orman içindeki El Limon şelalesi ve saklı plajlarda yüzme

En İyi Otellerde Konaklama:

• Samana Yarımadası’nda 5 yıldızlı Small Luxury Hotels of the World üyesi, suite odalardan oluşan, bölgenin en şık butik oteli Sublime Samana
• Santo Domingo’nun eski kolonyal şehir merkezinde, şehrin İspanyol kurucusunun evi olan tarihi binadan 5 yıldızlı otele çevrilmiş Hostal Nicolas de Ovando